UFOlar ve Dünyadışı Zeki Yaşam Olgusu


Sefer Murat AKSOY
Bağımsız UFO Araştırmacısı



Bu orijinal metin, CNN Türk TV kanalında yayınlanmakta olan Eğilimler adlı belgesel programın "UFOlar" konulu bölümü için konuşmacı Sefer Murat Aksoy tarafından hazırlanmıştır. İlgili TV programının çekimleri 22 Haziran 2000’de yapılmış olup, 28 Haziran 2000 ile 2 Temmuz 2000 tarihleri arasında yayınlanmıştır.



UFOLAR VE DÜNYADIŞI ZEKİ YAŞAM OLGUSU


UFOlar ve Dünyadışı Zeki Yaşam olgusunun tarihçesi sanılanın aksine çok daha eskidir. Çünkü, binlerce yıllık mağara resimlerinde, dünya efsanelerinde ve kutsal metinlerde UFOların açık izleri vardır. Yine, eski zamanlarda “Gökten İnen Tanrılar” hakkında birtakım yazılı kayıtlara rastlıyoruz.

Kaldı ki, “Evrende Zeki Yaşam” konusunu ciddi anlamda ilk inceleyenler, antik çağlarda Anadolu topraklarında doğmuş olan “Anaksimender” ve “Anaksagoras”tır. Ne var ki, ortaçağda benzer düşünceleri savunduğu için “İtalyan Astronom Bruno” yakılarak öldürülmüştür.

Aslında, uzun yıllardan beridir dünyanın hemen her yerinde “Garip Gök Cisimleri” görülmüş ve bunların raporları tutulmuştur. Ayrıca, UFOlar birçok sanat eserine konu olmuş, hatta UFOlarla ilgili freskler ve resimler yapılmıştır. Özellikle son 150 yılda, UFOlar, Amerika ve Avrupa üzerinde sıkça gözlenmiştir. O zamanlar, bu tür nesnelere “Hayalet Gemi, Hayalet Uçak, Hayalet Roket ya da Foo Savaşçısı” gibi isimler veriliyordu.

Fakat, UFOların ağırlıklı olarak medyada tartışılması 1947 yılında “Kenneth Arnold”un yaptığı uçandaire gözlemiyle mümkün olabilmiştir.

Genel olarak, havada gözlenen garip nesnelere “Tanımlanamayan Uçan Cisimler” veya “UFO” denilmektedir. UFOlar çeşitli renklerde, büyüklüklerde ve şekillerde olabilir. En sık görülen UFO, disk biçiminde olanıdır. Bazen, binlerce metre uzunlukta olan puro şekilli UFOlar da gözlenmektedir. Bu tip araçların, “Anagemi” olduğu ve daha küçük diskleri içine aldığı düşünülmektedir.

UFOları ilginç kılan şey, yer çekimiyle adeta dalga geçmeleridir. Yani, UFOlar, dünya teknolojisine sahip uçaklardan çok daha hızlıdırlar; havada inanılmaz manevralar yaparlar; bir anda ortaya çıkıp, yine, bir anda gözden kaybolurlar. Üstelik, UFOların dış görünüşleri, insan yapısı araçlardan çok daha farklıdır. Hatta, “USO” adı da verilen UFOların, suya dalarken, sudan çıkarken, suda yüzerken veya su altında giderken gözlendiği çok olmuştur.

UFOlar, bazen bulundukları çevreyi etkilerler. Örneğin; toprakta iz bırakırlar; bitkileri yakarlar, hayvanları korkuturlar. Ayrıca, UFOlar, insanlarda baş dönmesine, mide bulantısına, uyuşukluğa ve hatta yaralanmaya bile yol açabilir. UFOların, pusulaları, saatleri, radyoları ve televizyonları geçici bir süre için bozdukları iyi bilinmektedir. Üstelik, UFOlar radarla veya sonarla tespit edilebilmektedir.

Aslında, UFOların fotoğrafları ve videoları da çekilmiştir. Ama, çoğu UFO araştırmacısı bunların güvenilir bir kanıt olamayacağını düşünmektedirler.

UFO gizeminin en ilginç noktalarından biri de “Uzaylı” gözlemleridir. Bazı tanıklar, UFOların yanında garip yaratıkların olduğunu söylemişlerdir. Uzaylı varlıklar, genelde taşları, bitkileri ve hayvanları incelerken görülmektedirler. Hatta, bazı insanlar, uzaylılar tarafından kaçırıldıklarını iddia etmektedirler. Bu “Kaçırılma” olaylarına çoğunlukla “Griler” adı verilen uzaylılar neden olmaktadır. Derileri gri olan bu varlıkların, boyları ortalama 1.5 metre civarındadır. Kocaman başları ve iri, siyah gözleri vardır. Saçları ya da kulakları yoktur. Ağız ve burunları belli belirsiz bir çizgiden ibarettir. Kolları ile bacakları ince ve uzundur. İddialara göre, Griler, insanları gemilerine alıp, burada tıbbi kontrolden ve genetik işlemlerden geçirmektedirler. Hatta, uzaylılar, kaçırdıkları insanların vücutlarına “Implant” adı verilen bir tür mikro-verici yerleştirmektedirler.

Bugün, milyonlarca UFO raporunu tek bir kuramla açıklamak asla mümkün değildir. Aksine, bu konuda onlarca değişik teori ileri sürülebilir. Çünkü, gözlenen her cismi yalnız Venüs’le, deprem ışığıyla, top şimşekle veya algısal yanılsamayla açıklayamayız. Bunlardan ancak bazıları Venüs’tür; bazıları deprem ışığıdır; bazıları da hallüsinasyondur. Bu yüzden, doğal sebeplerin geçersiz olduğu birtakım UFO olaylarını “Galaktik ya da İnter-Galaktik Uzay Araçları”yla, yani, “Dünyadışı Zeka” ile açıklamak çok daha mantıklı gibi görünmektedir. Zira, diğer teoriler oldukça yetersiz kalmaktadır. Bu açıdan bakarsak, uzaylılarla bizler, aynı fiziksel evreni paylaşıyor olmalıyız. Yani, bir anlamda, uzaylılar, ışık hızı engelini ortadan kaldıran bir yöntem kullanıyor olabilir. Bunun dışında, farklı evrenlerden gelen dünyadışı zekanın, boyutlararası yolculuk teknolojisini geliştirmiş olması da mümkündür.

Bilimsel çevrelerin UFO olgusuna karşı ön-yargılı yaklaşımı herkesçe bilinmektedir. Çoğu bilimadamı, ellerinde hiçbir somut delil olmamasına rağmen, hala “Antropo-Jeo-Santrik” görüşü benimsemektedirler. Yani, onlara göre, bu evrende Dünya’dan başka hayat barındıran bir gezegen yoktur! İnsanoğlu da, bu kozmostaki tek zeki varlıktır!

Oysa, “Yaşam ve Zeka” kainatın tümüne birden yayılmış olmalıdır. Aslında bilim, bu gerçeği bazen itiraf etmek zorunda kalıyor. Çünkü, eldeki bilimsel kanıtların sayısı gün geçtikçe artıyor. Örneğin, yeni bulunan “Ekstra-solar Gezegenler”, Mars meteoriti üzerindeki “Mikro-Fosiller”, uzayda yeni keşfedilen “Kompleks Organik Moleküller”, “Su Buharı” ve “Katran Tozu” gibi. Hatta, daha geçenlerde Amerikalı bilimadamlarının “Işık Hızının Tam 300 Katına Ulaşmaları” bu tür bulgulara örnek olarak gösterilebilir. Önümüzdeki yıllarda, bu yöndeki bilimsel verilerin daha da artması beklenmelidir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, “UFOlar ve Dünyadışı Zeki Yaşam” olgusu global bir sorundur. Bu yüzden, UFOlar hafife alınamayacak kadar önemli ama karmaşık bir konudur. Üstelik, UFO olayı, günümüzde milyonlarca dolarlık bir endüstri haline de gelmiştir. Kısacası, UFOları ciddiye almak ve araştırmak zorundayız.



Bana Yazın

Her Hakkı Saklıdır © Copyright 2000, Sefer Murat AKSOY.

Ana Sayfaya Dön