Akit Gazetesi nden alinmistir. 01.02.2000





Ali Ihsan Karahasanoglu Sayın Bahçeli korkmayın biz dinden çıkmayız

"Erkeklere oy verin", "Başörtü sorununu sokakta değil, TBMM'de çözeceğiz", "30 milletvekili ile TBMM'ye girsek yeter. Masaya nasıl yumruk vuracağımızı o zaman görürsünüz" diyerek girdikleri seçimde, sırf bu vaadleri nedeni ile %18 oy alan MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hizbullah adı takılan Hizbulkontra'nın sorgulama kasetlerini izleyince şöyle yorum yapmış: "Kasetleri izleyen dinden çıkar. Kasetleri medyaya vermeyelim. Yoksa halk ayaklanır."

Bülent Ecevit de, Bahçeli'nin teklifini kabul etmiş ve kasetlerin medyaya verilmemesini emretmiş(!).

Öyle ya MHP, bugüne bugün iktidarın ikinci ortağı. Başörtü, İHL, Kur'an kursu, kurban derisi gibi konulardaki seçmene verdiği sözleri yerine getirmedi. Ama bakın; "işkence kasetlerinin yayınlanmaması" için masaya bir yumruk vurdu. Ecevit kabul etmek zorunda kaldı(!).

Herneyse; o kasetleri 3-5 ay içinde Uğur Dündar'ın Arenası'nda, o günün konjonktürüne uygun şekilde montajlanmış olarak izleyeceğimizden eminiz. Ama bugün; "koalisyonda MHP'nin de bazı istedikleri oluyor" görüntüsü vermek için böyle sudan işlerde, Bahçeli'nin dediklerinin dinlendiği yazılıp-çiziliyor.

Peki; Bahçeli'nin "Seyredince insan dinden çıkar" dediği görüntülerde ne var? Anlatıldığına göre duvarda Kelime-i Tevhid tabelası asılı, yerde domuz bağı ile bağlanmış insanlar işkence görüyorlar.

Tabii ki duvarda Kelime-i Tevhid olsa da olmasa da, insanlık dışı muamelelerin hepsine karşıyız. İnsanların öldürülmelerine, eziyet çekmelerine karşıyız.

Ama Sayın Bahçeli, bu görüntülerin izlenmesi halinde halkın ayaklanacağını nerden çıkartıyor, onu kavramak zor.

Daha 8 ay önce seçim meydanlarında bangır bangır "Geliyoruz. Başörtü sorununu çözmeye geliyoruz" diyen MHP; bugün TBMM içtüzüğü değiştirilip başörtüsünün yasaklanması için oy verebilirken, halk bunu sessiz sessiz seyrediyorsa, o kasetleri izleyince niye ayaklansın ki? Halk güvenip oy verdiği temsilcilerinin yaptıklarını gördüğü halde dinden çıkmıyorsa, şimdi kim oldukları belli olmayan iki-üç kişinin eylemi ile niye dinden çıksın ki?

Efendim İslam dini adına hareket ettiklerini söyleyip sonra da insanları kaçırıp işkence yapıyorlarmış...

Peki siz 18 Nisan seçimlerinde halkın huzuruna "Apo komünistinin kellesini Kızılay'da sallandıracağız" diyenler, siz bugün Apo'nun idam cezasının infazını erteletmediniz mi?

Halen masalarınızın çekmecesinde sakladığınız seçmene vaadlerinizin yeraldığı kitapçıkta "Başörtüye özgürlük" isterken, şimdi başörtüsünün yasaklanması için siz nasıl oy kullanıyorsanız, o kandırılmışlar da, kendilerine İslam adına hareket ediyor görüntüsü vererek insanlık dışı muameleleri yapabilirler.

Sayın Bahçeli; buna niye şaşıyorsunuz ki?

Bırakın milletvekillerinizin özel sohbetlerde söyledikleriyle, TBMM'de kullandıkları oy arasındaki farklara biz şaşalım...