Akit Gazetesi nden alinmistir. 01.02.2000





Hüseyin Öztürk Gökten çil çil altın yağsa

Çankaya'nın gediklisi ülkemizin medar-ı iftiharı Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel beni umutlandırdı.

Dün son olaylarla ilgili bir açıklama yaparak, "Devlet cinayet işlemez ve işletmez" dedi.

Bir beş yılı daha garantileyen sayın Demirel, "Devlet cinayet işlemez ve işletmez" dediğine göre, aksi mümkündür diye düşünmek, aklımızdan hiç, ama hiç geçmedi, geçmez de.

Neden?

Çünkü biz biliriz ki, sayın Demirel konuştuğu zaman, ondan sadır olan şu atasözleri aklımıza gelir:

"Dün dündür, bugün bugündür."

"Söyledimse ben söyledim."

"Verdimse ben verdim."

"Devletin ve milletin selameti bakımından o günkü ortam böyle konuşmayı gerektiriyordu" gibi.

Susurluk nasıl çözüldüyse ve akça pakça vicdanımızdaki yerini aldıysa, yıllardır bilinen bir örgütün işlediği vahşice cinayetler, birkaç günde mantar gibi toplandıysa ve Türkiye mezarlık haline getirildiyse ve bu işin içinde hiçbir hesap kitap yoksa, elbette inanacağız ve güveneceğiz.

Allah encamımızı hayreylesin, ama vaziyetimiz bir hayli bozuk, biz "rektefeden mektefeden" geçsek de adam olmayız. Zıvanadan çıkmış durumdayız.

Siyaset yapması gerekenler menfaatleri peşinde koşup siyaset yapmazlarken, daha doğrusu yapmaları engellenirken, politikaya bulaşmaması ve tamamen dışında kalması gerekenler polemiğe girerse, vatandaşın güveneceği bütün kurumlar kan kaybetmişse, isterse gökyüzünden çil çil altınlar yağsın, bize nasıl olsa karga boku düşer.

Ama şu haklarımızı asla elimizden alamazlar. Kanımızın son damlasına kadar haklarımızı muhafaza ederiz.

a) Vergi vermek, b) Askere gitmek, c) Oy kullanmak. Bu haklar da bize yetiyor zaten. Daha fazlasını isteyen vatan hainidir ve mutlaka başı ezilmelidir.