Bu çalışmada periferik lenf nodu biopsisi yapılan18 yaş altındaki 60 vaka incelenmiş. Alınan biopsilerde malignansi riskini artıran klinik kriterler ortaya koyulmaya çalışılmış. Tutulan bölge sayısı, lenf düğümünde büyüme ve yaşla malignansi riskinin arttığı görülmüş. Sabit lenf nodlarının, supraklavikular tutlumun ve anormal akciğer grafisinin riski artırdığı; Ateş, öksürük, splenomegali, cilt tutulumunun, bilateral tutulumun malignansi riskini artırmadığı öne sürülüyor. Sekiz yaşından büyük lenf nodu çapı >1cm, multipl bölgede tutulum, supraklaviküler LN'ları, anormal akciğer grafisi ve fikse lenf nodlarında biopsinin geciktirilmeden yapılması öneriliyor.

Çocuklarda Yabancı Cisim Yutulması : 1265 vakalık tecrübe  
J Pediatr Surg Vol 34, No:10 (oct), 1999 sayfa 1472-6 
Hong Kong'tan W.Cheng ve P.K.H. Tam'dan bir çalışma 

Bu geniş seride yabancı cisim yutan çocuklarda yaklaşım irdelenmiş. Seride yabancı cismin osefagusta erozyon yaptığı mental retarde bir hastanın pleural ampiyeme bağlı sepsis nedeni ile kaybedildiği, Apandisit ön tanısı ile opere edilen bir vakada terminal ileum perforasyonu, bir vakada servikal abse, ileostomili başka bir vakada da ileum perforasyonu saptandığı belirtiliyor.  başa dön

Yüksek tip imperfore anüslü erkek yenidoğanlarda tek aşamalı yaklaşım  
J Pediatr Surg Vol 34, No:5(may), 1999 sayfa 834-6 
California Üniversitesi 'nden Craig T.Albanase ve ark. 

Yüksek tip anal atrezilerde tek aşamalı tamirin geçerliliği, güvenilirliği, ve kısa dönem sonuçları araştırılmış. İlk 48 saat içinde kolostomisiz opere edilen beş yenidoğan incelenmiş. Operasyon öncesi ek anomaliler araştırılmış. Ayrıca fistülün yerini göstermek için tümüne sistoskopi uygulanmış. Tek operasyon gerektirmesi, fistülden üriner sistemin devam eden kontaminasyonunun engellenmesi, laparotomi ve kolostomiden (dolayısı ile morbiditelerinden) kaçınılımasının avantajlar olduğu belirtiliyor. Bu yaklaşımla sistoskopi ile fistülün gösterilebildiği ve başka görüntüleme yöntemlerine gerek olmadığı savunuluyor. Erken cerrahinin fekal inkontinans için sonuçlarının da daha iyi olduğu hatırlatılıyor.   başa dön

Çocuklarda Hipoganglionosisli kolonların karşılaştırmalı morfometrik ve klinik incelemesi 
Eur J Pediatr Surg 9 (1999) sayfa 67-74 
 Meier Ruge ve ark. Almanya ve İsviçreden çok merkezli çalışma 

Hipoganglionosis tanısında farklı kriterler kullanılmaktadır (ganglion sayısı, ganglionlar arası mesafe, sinir hücresi sayısı, Asetil kolin esteraz aktivitesinde azalma vb.). Hipoganglionosisin primer kronik konstipasyonun sık nedenlerinden olduğu ve kısa segment Hirschsprung hastalığından sonraki konstipasyonun nedeni olabileceği hatırlatılıyor. Çalışmada yedi izole hipoganglionosis; sekiz Hirschsprungla ilişkili hipoganglionosis ve 12 normal kolon örnekleri incelenmiş. sonuç olarak hipoganglionosiste myenterik pleksusta pleksus alanında %42 azalma, hücre sayısında %55 azalma olduğu ganglionlar arasındaki mesafenin yaklaşık iki kat arttığı saptanmış.   başa dön

Puberte dönemindeki erkek çocuklarında meme dokusu gelişiminde yaklaşım 
Clinical Pediatrics, Haziran 1998, sayfa 367-371  
Ellen S. Sher ve ark. Johns Hopkins Universitesi Baltimor'dan bir çalışma 

Jinekomasti normal erkek pubertesinde %60 sıklıkla görülen bir durum olup 6ay-1yıl içinde geriler.Çalışmada 9 yaş üzerinde, bilateral meme gelişimi olan ve meme kitlesi 4cm'den büyük olan 60 erkek çocuk incelenmiş.Yedi hastada endokrin anomali, kalan 53 hastanın sekizinde altta yatan tıbbi problem saptanmış.45 vaka ise idiopatik jinekomasti kabul edilmiş. Bu hastaların yaşıtlarına göre daha uzun boylu ve kilolu olduklarına da dikkat çekiliyor. Büyük bilateral pubertal jinekomastilerde altta yatan nedenin araştırılması öneriliyor. 
başa dön

Rektovestibüler fistül ve vajina agenezi birlikteliği 
J Pediatr Surg Vol 33, No:7(July), 1998 sayfa  986-90 
M.A. Levitt, D.M Stein, A. Péna. NY'dan iki merkezli bir yazı 

Yazarlar bu anomalinin kliniklerinde anorektal malformasyonlarda 8/1007 oranında saptandığını belirtiliyor. Bu defekt yanlış olarak vestibuler fistüllü imperfore anüs veya fistülsüz normal vagina ve üretralı imperfore anüs tanıları alabilir. Yanlış tanı koyulması yanlış ameliyat riskini de getiriyor. Definitif operasyonda vagina olmadığını saptarsanız ne yapardınız? Yada uretranın arkasında vagina sandığınız yapı rekto vestibüler fistül ve siz rektumu bir türlü bulamıyorsunuz. Bu yazıda bazı öneriler bulacaksınız.  başa dön

 Kronik Sağ alt kadran ağrılarında  
 Elektif apendektominin yeri var mı? 
J Pediatr Surg Vol 34, No:6(June), 1999 sayfa  950-54 

Yıllarca kronik karın ağrılarında apendikste inflamasyon olsun olmasın kronik apandisit tanısı konulmuş; tartışmalı olmakla birlikte bu tanı kullanılmaya devam etmektedir. Yazarlar bu tanının  sınırlandırılmasında yarar görüyor. Kronik inflamasyon hücre infiltrasyonu, tanı almış akut apandisitin cerrahi öncesinde düzelmesi ve fokal apandisial fibrozis saptanması, luminal bozulma ile kolik ağrı olması kriterleri alınmış. Bir yıldan uzun karın ağrısı nedeni ile elektif appendektomi yapılmış 50 hasta geriye dönük olarak incelenmiş. Bu hasta grubunun özelliklerinin verildiği makalede bu tanının klinik bir tanı olduğu ve opere olan hastalarda %90 ağrının düzeldiği belirtiliyor.  başa dön

Preterm infantlara Bifidobakterum Breve uygulanması 
Archives of disease in childhood 1997, 76:F101-F107 

Yenidoğan ünitelerindeki preterm infantların bakteriyel florası normal yenidoğanlardan farlılık gösterir, bifidobakteria kolonizasyonu gecikir. Hastalarda sık görülen gram negatif enfeksiyonların bu durumla ilişkili olduğu düşünülmüş. Hastalara Bifidobakterium Breve verilerek sağlanan kolonizasyonun anormal abdominal bulguları azalttığı, bebeklerin daha iyi kilo aldığı saptanmış. Bu uygulamanın önemli yan etkisi olmadığı ve nekrotizan enterokolit oranını da azaltacağı öne sürülüyor.  başa dön

Myenterik nöronlarda yenidoğan ve erişkin sıçanlarda nöron büyüklüğü ve sayılarının karşılaştırılması

Gabella G. J Anat 109 : 81-95, 1971

Sıçanlarda yapılan bu çalışmada NADPH enzim histokimyası ile yeni doğan ve erişkin sıçanların toplam ganglion sayıları karşılaştırıldığında tam dört kat artış olduğu saptanmış. Akıla kök hücrelerin sinir hücresine dönüştüğünü yada kullanılan yöntemle sinir hücresi olduğu farkedilemeyen hücrelerin matürasyonunu akla getiriyor. Makalenin taa 1971 yılında yazılmış olması, kullanılan yöntemin güncelliği ve çalışmanın halen açıklığa kavuşmayan bakir bir konuda yapılması düşündürücü ve takdir hisleri uyandırıyor. başa dön

Günübirlik ameliyatlar için genel anestezi alan çocuklarda elektrogastrografik değişiklikler

Wei Cheng,B.Chow, P.K.H Tam JPS, Vol:34,Sep 1999:1336-8

Ameliyat sonrası bulantı ve kusma genel anestezinin iyi incelenen, sık görülen bir komplikasyonu.Günübirlik ameliyatlarda ağızdan besleme zamanı kliniklere göre farklılıklar göstermektedir. Bu çalışma elektrogastrografi ile en uygun zamanı bulmak için yapılmış. Abdominal olmayan ameliyatlarda indüksiyonu takiben taşigastrinin başladığı, bir saat sonra normale döndüğü gösterilmiş. Çocuklarda yapılan bu çalışmanın sonuçlarına göre genel anesteziden bir saat sonra bulantı ve kusma olmadan güvenle besleme başlanabilir. (Ortalama anestezi süresi:33.2dk., 5mg/kg thiopentone-%30 O2-%70 N2O-%1.2 Isoflurane kullanılmış, kaudal blok yapılmış)
başa dön