İstemek Azdır, Amaca Ulaşmak İçin
Şiddetle Arzulamak Gerekir








Diriliş


Yeni bir çağ, bir aydınlanış çağı başlamalıdır diyoruz, bu bir yeniden doğuş, yeni doğuştur ki, biz ona " diriliş" diyoruz.

Batı, yenidoğuşunu kapıyor. Bir dönemi kapatıp yeni bir dönemi açması imkansız değilse de çok güç. Çünkü: her şeyden önce böyle bir yenidoğuş'un piskolojisinde değil Batı. O, elindekini korumaya ve yaşatmaya çalışacak. Batı'nın bundan sonraki tutumunu bir "direniş" olabilir, bir "diriliş" değil.

Umut, İslam medeniyetinin yeni doğuşunda, dirilişinde. Hem ahlaki, hem felsefi, hem estetik, hem de sosyal yönden yeniden doğuş sırası onda. Potansiyel, gelecek zaman potansiyeli onda. Henüz açılmamış, işitilmemiş katlar ve kıvrımları var İslam Uygarlığının.

Bir rövanşı var İslam Uygarlığının, bunun bir öç alma şeklinde düşünülmeli. Batı, dönem ve dönem -hatta bugün bile- , çeşitli ad ve görüntülerle İslam Uygarlığına karşı haçlı ruhuyla hareket ettiyse, İslam'ın buna cevabının da intikam biçiminde tecelli etmesi gerekmez, bu bir ruh ve mizaç meselesidir.

İslamın içinden yeni bir çiçekleniş gerekiyor. Şekillerde ve isimlerde dondurulmak isteneni, ruhda ve özde alevlendirmek, ateşlendirmek icab ediyor.

Böyle bir yenidoğuş, diriliş, geçmişe, tarihe öç kafasıyla bakmaz. Kötüye en etkin cevap, ona iyilik yapmaktır. Onu iyiliğe çağırmak. İyi olmasına yardımcı olmaktır. Yine olmazsa, cezasını kaderin tokadıyla çeker. Batı, kapitalizmi, komünizmi ve siyonizmiyle kendini bir öç kafesine hapsediyor. Bu kara duygu mahzeninde havasızlıktan boğulabilir. Denizleri, havaları kirletip tabiatı öldürmek, insanı yok olmaya karşı karşıya getirmek, onun marifeti. Elbet bundan bir diriliş doğmaz. Diriliş, bunların antitezi olarak doğar.

Diriliş, kör ve kinci materyalizmin karşısında, rahmet ve merhametin aydınlığıyla uyanmış bir anti-materyalizm akımı, ölü ruhun ayağa kalkış davranışı olacaktır.

Diriliş sahte hümanizme karşı, tanrı sevgisini zaruretleştirmiş bir insancıklık öğretisi olacaktır.

Diriliş düşüncesi, insanı maymundan gelmiş görmez; tam tersine, maymunun kaderinde, düşmüş insanın talihsizliğini okur.

(Sezai Karakoç -Günlük Yazılar IV (Gün Saati) Diriliş Yayınları(1986>

Denemeler

Yazı ve Yorumlarınız İçin