EPİLOG....
 
 
           Gelibolu savaşlarının ve birleşik güçlerin başarısızlığının gerek
     ülkeler  gerekse de  dünya  çapında askeri  ve   politik    sonuçları
              göründüğünden de büyüktür.
              Müttefikler Rusya ve Romanya ile tüm bağlantılarının kaybederken
              Osmanlı Devleti Rusya'ya ve Mısır'a doğru güç yöneltme olanağına
              kavuştu. Birleşik kuvvetler Selanik'e neredeyse 750000 , Mısır-Kudüs
              bölgesine 250000 asker ayırmak zorunda kaldılar.Anzak'lar da büyük
              oranda Fransa' ya yollandı. Çarlığın yıkılma yolu kesin olarak açıldı.
                  Osmanlı Devleti iyice bitap düşüp ölümünü ama dolaylı olarak da
                 Türkiye  Cumhuriyetinin  doğumunu hazırladı.  Mustafa Kemal tüm
              askeri ve politik kişiliği ile ortaya çıkarken Enver paşa da kendi yolu-
              nu belirliyordu.
                  Lord Kitchener prestijinden o kadar kaybetti ki ,yenilgiden kısa bir
              süre sonra , Hampshire gemisi ile  batıp  boğulmasının  adını  iyice
              karalanmaktan kurtardığı bile söylendi. Churchill ' in politik konumu
              da - en azından belli bir süre - sarsıldı. Kaybettiği 1923 seçimlerinde
              bile , mitinglerinde ; "Dardanel ' den ne haber ? " diye bağırılıyordu.

                  Sonuçda bakıldığında , harp meydanlarından çok uzaklarda , masa
             başlarında birilerinin , bilgisizce ve bilinçsizce , politik kaygıları hatta
             kaprisleri yüzünden , binlerce gencecik insanın hayatlarını  , çok kötü
             koşullar altında kaybettiğini görüyoruz.
                  Ne ilginçtir ki İngiliz , Anzak ve Fransız mezarlıklarında da , bizim
             şehitliklerimizde olduğu gibi ; " Vatanı için öldü " yazıyor.

                Kayıplar için resmi kayıtların kesin ve doğru sayıları yansıttığı -
             özellikle de Türkler için - pek söylenemez.
             500 000 den fazla askerimizin savaşlara katıldığı düşünülmektedir ve
             bunlardan ;
                            55 000 şehit
                          100 000 yaralı
                            10 000 kaybolan
                            21 500 hastalıklarla ölüm
                            64 500 hastalık nedeni le savaştan çekilen
              olmak üzere 250 000 den fazla yitim   hesaplanmaktadır.
              Birleşik kuvvetler de yaklaşık 490 000 kişi ile - 80 000 kadarı Fransız -
              savaşa katılmışlardır ve  onların da yitimi 250 000  - en kesin bilinen
              7594 Avustralyalı , 2431 Yeni Zelandalı ölü - dolayındadır.
 
                        Birleşik kuvvetler 1. dünya savaşının bitmesinden sonra 1919
             da dövüşerek alamadıkları bu topraklara yeniden döndüler. Mezarlık-
             larını yeniden düzenlediler ve buraların harp tarihlerinin en özgün yer-
             lerinden birisi olduğunu işaretlemek için anıtlarını diktiler. Şu anda 33
             mezarlıkda ( İngiliz + Anzac + Fransız ) yaklaşık 9000 ölünün (bazıları-
             nın cesedi bulunmasa bile ) kitabeleri bulunuyor. Türklerin belirli me-
             zarları ise 300 kişiyi bulmuyor ve en son yapılan anıtlar , mezarlıklar
             da bizimkiler.....
                     Son Çanakkale gazimiz 1994 de 110 yaşında öldü , son Avustral-
             yalı ve Yeni Zelandalı Gelibolu savaşçıları ise 1997 de öldüler , ikisi de
             101 er yaşında idiler - İngiliz ve Fransızlar hakkında bilgim yok ama
             hala yaşayan olduğunu - nedense - zannetmiyorum -.
 
                        Her yıl 25 Nisan da uzaklardan , Anzak torunları , Arıburnu'na
            geliyor ve dedeleri gibi sabaha karşı buralara çıkartma yapıyor....





Mustafa Kemal Atatürk ' ün olağanüstü cümleleri ile bitirelim......
Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken
                                               ve canlarını veren kahramanlar
Burada bir dost vatanın  toprağındasınız.
 Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.
    Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar ;
Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
    Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.
Onlar, bu toprakta canlarını  verdikten sonra,
                                                   artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.


 
Those heroes that shed their blood and lose their lives
You are now lying in the soil of a friendly country.Therefore rest in pleace.
There is no difference between the Johnnies and the Mehmets to us
Where they lie side by side here in this country of ours.....
You, the mothers, who sent their sons from far away countries
Wipe away your tears; your sons are now lying in our bosom and are in peace
After having lost their lives on this land they have become our sons as well
 

ANA SAYFA      KAYNAKLAR - LİNKLER
This page hosted by  Get your own Free Homepage