YOLCULUĞA ÇIKARKEN

   Yolculuğa çıkarken, tatil planlarımızı yaparken herkes  kadar kolay değildir işimiz. Nasıl yolculuk edeceğimiz, değişik bir yerin onu nasıl etkileyeceği kolay iş değil doğrusu...

   Kediniz sizinle yaşamaya başladıktan sonra hiç evden çıkmamışsa huzursuzlanması saldırganlaşması gibi durumlarla karşılaşılabiliyor. Bu yüzden sadece işi olduğu zamanlarda değil sadece gezmek içinde dışarı çıkmalısınız. Bu aynı zamanda kutusuna da alışmasını sağlayacaktır.

   İlk alıştırmalarınızı park gibi pek kalabalık olmayan yerleri tercih edin. Çocuklara dikkat! Çünkü pek çok çocuk onu sevmek isteyerek  onu huzursuz edebilecek kalabalığın toplanmasına neden olabilirler. Her zaman için kedinizin vazgeçemeyeceği bir oyuncak veya yiyeceği yanınıza almanız yararlı olacaktır. Ben kedimle böyle ilk gezilerime çıkarken yanımda mutlak panço marka cipsi bulundurmayı ihmal etmiyordum.(marka reklamı değil kedimin tercihi!)Bu tip şeyler kedinize daha kolay hakim olmanızı sağlayacaktır.Eğer dışarda ona hakim olamayacağınızı düşünüyorsanız,kutudan çıkartmanız gerekmez. Bu tip geziler kedinizin her dışarı çıktığımızda kötü şeyler oluyor düşüncesini kafasına yerleştirmesini engeller. Bir zaman sonra kutusu kedinizin kendini güvende hissettiği sevdiği yer haline gelecektir.

   Eğer kediniz, arabanızın içine kaçmış bir canavar olduğunu düşünüyorsa onun canavar değil sadece bir motor olduğunu ve kedileri yemediğini anlatmalısınız:)) Aracınızın motorunu çalıştırmadan birlikte binip ne kadar yumuşak koltukları olduğunu inceleyebilir, en sevdiği oyuncakla burada da oynayabilir, hatta birlikte panço yiyebilirsiniz.(ya da zeytin!!!) Endişelerini gidermelisiniz. Daha sonraki günlerde motor da çalışırken yine aynı şeyleri tekrar edebilirsiniz. Zamanla ufak bir turun zamanı gelecektir.Aracı bir başkası kullanırsa iyi olur yada kedinizin sevdiği birisi de sizle birlikte bir tur atmaktan hoşlanacaktır. Aracınızı yavaş sürmeye gayret edin, kalabalık arterlere girmeden mahalle içinde bir tur atmanızı tavsiye ederim.Pek çok kedi bu aşamada camdan dışarsını seyretmek isteyecektir. Ona bu imkanı tanımalısınız.İçgüdüsel olarak nereye gittiğini bilmek, geçtiği yolları öğrenmek isteyecektir.Eğer kaybolursanız evin nerede olduğunu o biliyor olacaktır.Ama sorduğunuzda söyler mi bilmem.

   Zaman içinde kedinizle birlikte bir yere gitmeyi öğrenenirsiniz,tabii ki o da sizinle birlikte öğrenecektir. Şunu her zaman için hatırlamalısınız, bir ilişkinin iki tarafı vardır, o size ne kadar uyum sağlamaya çalışıyorsa sizde ona uyum sağlamaya çalışmalısınız. Yalnız dikkat edin kedinizi şımartın demiyorum. Dengeyi kurmalısınız. Bir kediyle birlikte yaşama şansı olanlar ne demek istediğimi daha iyi anladıklarından eminim.

   Kediniz taşıma kutusundan nefret etmiyor, araba turlarından hoşlandığı bile söylenebilir. İyi de hala daha hiç uzun yolculuğa çıkmadık... Tamam şimdi bende bunu anlatmaya başlıyorum. İlk önce bir plan yapmalısınız. Gideceğiniz yerde kedinizin kalacağı bir yer olmalı.Eğer bir otelse kedileri kabul ediyor olmalı, gideceğiniz yer anneniz ise anneniz kedileri seviyor olmalı.Çünkü bunu hesaplamadan giderseniz kedinizin değil insanların sorun olduğunu göreceksiniz. Bu aşamadan sonra ikincisi kedinizin sevdiği minderi yemek kaplarını yanınıza almalısınız. Kalacağınız yerde kedinizin, sevdiği yemek kabını görmesi, minderini bulması onun çok hoşuna gidecektir.Bu da onun daha kolay uyum sağlamasını sağlıyacaktır.Eğer gideceğiniz yol bir gün gibi uzun bir süre ise mutlaka yolculuğu bölün.Bunu da yola çıkmadan önce düşünmelisiniz. Kedinizi çok seven ankaradaki halanızdan! randevunuzu almayı unutmayın:)))HAZIR gibisiniz.Yolculuk sabahı kedinize sadece çok az yiyecek verin. Bu şu anlama geliyor, paşanın bu sabahki yemeği dün yediğinin beşte biri veya bu sabah birşey yemeyecek.Suyu ise istediği kadar içebilir.

    Yolda giderken onun kutunun içinde gitmesini tavsiye ediyorum, çünkü bir zaman sonra yola bakmaktan sıkılıp gazla fren arasında uyumaya kalkabilir bu da her ikiniz için tehlikeli olacaktır. Bu yüzden arabayı kullandığınız süre boyunca o da kutusunda yatsın. Yolculuk esnasında ara ara kedinizin konforunu kontrol etmelisiniz, camdan geçen güneş ışığı kedinizi sıcaklatabilir yada başka birşey olabilir.Arada yine bir kenarda durup su içmesine izin vermelisiniz.

    İyide kedi var araba yok diyorsanız, kediniz şişman değildir umarım çünkü o kutusunda keyfine bakarken siz o kutuyu taşıyacaksınız.Tecrübe ile sabittir iki gün kolunuz kopuyor.Ne yazık ki otobüsler çok problem çıkartıyor.O yüzden eğer gideceğiniz yere deniz yolu, tren yolu ile gidebiliyorsanız bunları tercih etmelisiniz.Uçakta ise durum biraz farklı çünkü yolcu kabininde sadece bir hayvan yolculuk edebiliyor.Eğer sizden önce birisi hayvanı ile yolculuk için başvurmuş ise sizinkini bagaja koyarlar.Bu durumla karşılaşmamak için önce hazırlık yapmalısınız.

 Ben Altınoluk,Erdek gibi tatil yerlerine giderken Denizcilik işletmesinin İstanbul-Bandırma seferini tercih ediyordum ama duyduğuma göre seferleri kaldırmışlar(Ancak İzmir seferi hala çalışıyor,direkt olarak İzmire gitmek için çok idealdir.)İDO'nun deniz otobüsleri sadece kutusunda ise hayvan kabul ediyorlar.(Bu iri köpekleri olanlar için zorluk olabilir.)Daha sonra eğer Altınoluk veya civarında bir yere gidecekseniz trenle Balıkesire giderek oradan aktarma yapabilirsiniz.Balıkesir'le sahil arasında çalışan otobüs firmaları şimdiye dek bana hiç zorluk çıkarmadılar.Size de bir zorluk  çıkartmayacaklarını düşünüyorum,anlayışlı yaklaşıyorlar çünkü.

Kedinizin yola çıkmadan önce tamamen sağlıklı olmalıdır.Aşıları tamam olmalıdır,çünkü bir bulaşıcı hastalık çok canınızı sıkar.Ayrıca yurtdışı yolculuklarında kanuni zorunluluktur.Eğer kedinizin yolculuk esnasında midesi bulanıyorsa yolculuktan önce veterinerinize durumu anlatıp yardım isteyebilirsiniz.Eğer mutlaka kedinizin sakinleştirilmesi gerekiyorsa asla kasgevşetici veya genel anesteziklerle bayıltılmamalıdır.Çünkü büyük bir ihtimalle otobüsün bagajında gözden uzak gidecektir ve yardıma ihtiyacı olursa haberiniz olmayacaktır.

   En önemli noktayı unutmadan kedinizin yola çıkmadan önce tuvaletini yapmış olmasına dikkat edin. Yol boyunca yemek vermeyeceğiniz için dışkısı gelme ihtimali düşük olacaktır.İdrarını eğer sağlıklı ise tutacaktır,siz de suyu fazla kaçırmayarak ona yardım edin!Yolculuk öncesi ishal yapabilecek süt gibi gıdalardan kaçınmalısınız.Yolculuğa çıkacağınız sabah eğer ishal olduğunu görürseniz mutlaka yolculuğunuzu ertelemelisiniz.Yolculuk esnasında da süt vb. yiyecekler vermeyin.

      Zor gibi duruyorsa da değil.Çok keyifli olacaktır.Ayrıca kedinizin plajdan nefret ettiğini başka türlü öğrenemiyorsunuz.Yinede unutmayın, hayatta hiçbirşey ne o kadar kolay ne de o kadar zor.

     Peki veteriner bey bizimki kedi değil, köpek diyorsanız. Genel kaideler yukarda, yalnız kutu işi karışık, bir rottweileri taşıma kutusu yüzlerce milyon hem de bir hamalı da yanında vermiyorlar.Eğer station tip aracınız varsa bagajı ona tahsis edin.Bagajı ayıracak aparatıda takmalısınız.Arabanın içinde gidecekse arka koltuğa geçmeli ve mutlaka köpekler için özel emniyet kemerlerinden takmalıdır.

    Deniz otobüslerinde büyük köpekle yolculuk yapmak imkansız gibi birşey.Deniz işletmeleri daha rahat(Yine de problem çıkartmayacaklarından emin değilim)

    Böylesi durumlarda bazen pansiyona bırakmak her iki taraf içinde daha kolay olabilir.Doğal olarak önceden randevu almakta fayda var.(Bize de pansiyon bırakabilirsiniz tabii bize de önceden haber verirseniz iyi olur BU DA REKLAM!) :)))

Bütün bunların yanında merak ettikleriniz başka noktalar için telefon açabilirsiniz: 0(212)572 35 36

    MAİL de atabilirsiniz: neseyildirim@hotmail.com

  

NOT:kedilerin veya köpeklerin bireysel olarak birbirinin aynı olmadığını (tıpkı insanlardaki gibi)bu anlattıklarımın genel olduğunu bu anlattıklarımın uymayacak kediler ve köpekler mutlaka olacağını aklınızda tutarsanız sevinirim.