YOZGAT EFSANELERİ

 

 

Cami Temelinin Sağlam Olması: Büyük Caminin temeli kazıldığında temelden su çıkar. Temele ardıç ağaçları çaprazlama atıla rak temel duvarı örülür. Temel duvarının örülmesinden sonra caminin ustabaşı ortalıktan kaybolur. Ve cami inşaatı devam etmez. Yedi yıl sonra ustabaşı gelir caminin inşaatına devam ederek camiyi tamamlar. Niçin kaybolduğu sorulunca:  Cami temelinin yerleşip yerleşmediğini ölçtük. Böylece camiyi sağlama aldık. Bu cami duvarı kolay kolay çatlamaz , der.

 

Cumada Hızır Bulunması: Bir gün Büyük Cami inşaatına harç karan amelelerden birinin yanına ak sakallı ihtiyar bir adam gelir, camiye emeğinin geçmesi için çalışan işçi den küreği alır, bir müddet harç kardıktan sonra küreği tekrar işçiye vermek ister, işçi küreği geri almaz ve ihtiyara derki :  Ben senin kim olduğunu biliyorum. Her sabah namazında bu camide olacağına söz verirsen küreği alırım. Yoksa almıyorum.  Her sabah namazı için söz veremem ama, her kandil ve cuma namazlarında bu camide olacağıma söz veriyorum, diyen ihtiyarın elinden, işçi küreği alır, ak sakallı fani görünüşlü Hızır oracıkta kaybolur. Halk Hızır Aleyhisselâm'ın her cuma ve kandil namazlarında Büyük Cami'de olduğuna inanmaktadır.

 

Çamlık Söylencesi: Yozgat'ın en ünlü dinlenme yeri çamlık'la ilgi li söylenceye göre; çamlık'a ilk fidanı Aslı'nın ar dından diyar diyar dolaşan Kerem dikmiştir. Yolu Yozgat yöresine düşen Kerem Aslısını sormuş, bulamayınca çamlık'ın bulunduğu kıraç yamaca bir fidan dikmiş, "Bu Camdan nice Camlar filizlenir, koruk olur, bizi söyler bizi fısıldar" deyip yollara düşmüstür. 0 gün bu gündür çamlık, hafif bir yelde sevda türküleri söyler, içli sevgi ezgileri fısıldar. Sevdalıların buluştuğu çamlık için böyle bir efsane söylenir halk arasında. (Kaynak Yurt Ansiklopedisi)

 

Gelin Kayası  :  Yozgat'taki Nohutlu Tepesinin arkasında bulunan Cehrilik yakınlarında deveye binmiş geline benzeyen kayalar bulunmaktadır. Bu kayalara "Gelin Kayası "denir. Köyün birinden gelin alayı gelmektedir. Eşkıyalar gelin alayını çevirirler. Niyetleri kervandaki gelini alıp esir pazarında satmaktır. Gelin alayının er kekleri eşkıyalarla vuruşurlar ve hayatlarını kay bederler. Eşkıyalar gelini ve  damadı yakalamak üzeredirler. Yakalanacaklarını anlayan gelin ve damat Allah'a dua ederler. "Allah'ım bizi bu eşkı yaların eline düşürme,  bizi ya taş et, ya kuş et" Duaları kabul olunur. Güzel gelinle birlikte eşkı yalar, develer ve atlar oracıkta taş olurlar. Damat ise kuş olup gökyüzüne uçuverir. Güzel gelinin ağlarken gözünden döktüğü yaşlar sel olur ve orada kırmızılalecikler bitmeye başlar. Zamanla bu laleler tüm tepeyi kaplar. Eğrice'de (masyısın ikinci haftasında) cehrilik laleleri kırmızı kırmızı açar ve beyaz güvercinler gökyüzünde süzülürler. Yozgatlı avcılar buradaki güvercinlere kesinlikle ateş etmezler.